Merhabalar..

Bugün, çocuklarımıza verdiğimiz gıdalarla ilgili istemeden yaptıgımız yanlısları konuşalım.

Bilirsiniz, 'köpek dediğin kemik yer' ya da 'kedi dediğin süt içer' gibi çok net kabullendiğimiz ve aksine ikna olamadığımız birkaç algı var. Bazen anlatmakta zorlandığımız ve sonuçlarını görünce de biz demiştik demekten yorulduğumuz durumlar oluyor ama ikna etmekte zorlanıyoruz...

Köpeklere verilen kemikler sanıldıgının aksine sindirilebilir değiller.aksine bastan sona tum sindirim sistemine zarar verebiliyor. Bazen sadece tıkanıklık(sadece demek kötünün iyisi oluyor bu durumda) bazen ise yırtılmalar veya ustesinden gelmesi zor olan doku hasarları karsımıza cıkabiliyor. Bu gibi durumlarda, tabi ki müdahale edebiliyoruz ama bazen yaptıklarımız yeterli olmayabiliyor, geç olabiliyor ya da sahiplerinin farketmesi uzun süre alıyor. bu da bizim size edeceğimiz destek için yeterli olmayabiliyor.

Boğazımıza kılçık takılınca nasıl olduğunu biliyoruz ya da sadece ağzımızda hissetmemiz bile bizi nasıl irkiltir değil mi? İşte onlara kemik vererek bunu hissettiriyoruz aslında ve devamında zarar veriyoruz, istemeden ve farkında olmadan..

Gelelim kedilere, onlarda da aynı ikna çabamız süte karşı var. Kediler sütü çok severler ama aynı zamanda laktozu sindirme konusunda problem de yaşarlar. Süt verirsiniz ve mutlu bir şekilde içtiklerini de görürsün ama sonrasında ishal olurlar, bu da bizi ufak da olsa bir tedaviye mecbur bırakır. Çünkü kediniz ishalle birlikte sıvı kaybı yaşar, halsizleşir, bunlar da onu güçsüz bırakır.

Bir de soğuk verilen gıdalar var tabii, bunlar da midelerini üşütmelerine sebep olur ve yine devamında ishal ya da kusma, bazen ikisi birlikte gözlenir, bir tedavi sürecine girilmesini gerektirir.

Aslında mantık şudur; Bizi rahatsız edebileceğini düşündüğümüz şeyler onları da rahatsız eder. Soğuk birşey tüketince boğazımız acır, midemiz ağrır, devamında bağırsak sorunları yaşarız. Bu nedenle, verilen gıdalar konusunda biraz daha dikkatli olmamız gerekir.