Ramazan Bayramı’nı da kapsayan 17 günlük tam kapanmanın ardından geçilen kademeli normalleşmenin ikinci haftasını tamamlamak üzereyiz.

Rakamlara göre gözle görülür oranda düzelmeler var.

Bir ara;

Yurt genelinde 60 binleri aşan vaka sayısı bugün için 8700 düzeyinde.

Bursa’da da;

Bir ara neredeyse 2700’e ulaşan günlük vaka sayısı bugün için 350 seviyesinde görünüyor.

Fakat tehlike geçmiş değil.

Bursa, Sağlık Bakanlığı’nın haritasında hala kırmızı renkte.

Bu hafta sonu da zorunlu çalışanlar dışında herkes evinde olacak.

Ama Haziran’ın hafta sonlarında ne olacağı henüz bilinmiyor.

Bu durum;
Muhtemelen
1 Haziran salı günü gerçekleştirilmesi beklenen kabine toplantısında netleşecek ve halen içinde olduğumuz kademeli normalleşmenin bundan sonraki bölümü belli olacak.

Genel beklenti;

Hayli uzun zamandır kapalı olan ve sahiplerinin zor günler geçirdiği kafe, bar, restoran, pub, lokanta, çay ocağı ve kıraathanelerin, halı sahaların açılması, düğün ve nikahların yapılabilmesi yönünde.

Bu yönde nasıl bir karar verilecek henüz bir ipucu yok.

Ancak;
Kovid-19 öncesi gibi bir yaşam tarzı da beklenmiyor elbette.

Eğer ki bu işyerleri açılacaksa, sokağa çıkma kısıtlamasının başladığı 21.00 saati, biraz daha ileriye alınabilirse, bu durumun mutlaka bir takım yaptırımları da olacak.

En basit anlatımla, tıklım tıklım oturulamayacak hiçbir yerde.


 

Tabi;
Bir de bu işin
esnaf ayağı var.

İşyerlerinin uzunca bir süredir kapalı olmasından kaynaklı ekonomik sorunlar had safhada ancak…

Pandemiden kaynaklı yeni kurallara da uyulması gerekiyor.

Uyulmalı ki bir an önce eski düzene dönülebilsin.

Nilüfer’de Özlüce’de hemen herkesin bildiği bir işyerine yapılan denetimde bulunan bir polis amiri dostumuz anlatmıştı.

İçeriye kısıtlı sayıda müşterinin alındığı dönemde yaptıkları bir denetimde, bir işyerinin kapısına asılan “kapasite 26 kişidir” yazısı dikkatlerini çekmiş.

İçeride de neredeyse bu kadar sayıda müşteri olmasına rağmen başka boş bırakılan masa olmadığını görünce şaşırmışlar.

Sonra;
Girişteki yazıya daha dikkatli baktıklarında aslında yarı yarıya içeride bulunması gereken
asıl müşteri sayısının 13 olduğunu ama 13’ün üzerine 26 rakamı yazıldığını görmüşler.

Ardından iş büyümüş.

Ve çağırılan işyeri sahibine bu durum sorulduğunda –yaklaşık olarak- “Ben de biliyorum ama ne yapalım, dükkanın para kazanması lazım” yanıtını almışlar.

Eğer;

1 Haziran’dan sonra işyerleri açılacaksa esnafın mantığı da bu olmamalı, esnafın da kurallara uygun hareket etmesi gerekli.

Elbette ki zararlarını kapatmak için çalışacaklar ama şu virüs bitmediği, bitirilemediği sürece bu tip kapanmalar veya yüzde 50 müşteri kapasiteli uygulamalar doğal olarak devam edecektir.

İşte bunun için;

Hem müşterilerin hem de esnafın olası bu yeni açılma/saçılma dönemini, kolaya kaçmadan, torpile gitmeden, suyunu çıkarmadan, elbirliği ile işbirliği ile geçirmesi gerekiyor.