1 Mart’ta Türkiye genelinde başlatılan “kademeli normalleşme” adımında Bursalılar olarak çok umutlanmış, dahası gururlanmıştık.

Keza;

Marmara Bölgesi’nde sarı olarak görünen tek il Bursa’ydı ki, orta risk grubunda olmanın avantajları vardı.

Örneğin;

Haftalardır süren hafta sonu sokağa çıkma kısıtlamalarından Bursa artık muaf olmuş, alınan kararlar doğrultusunda da lokanta, kafe ve restoranların saat 19.00’a kadar yeniden açılmasına karar verilmişti.

Ne var ki;

Bursalılar olarak geçen hafta sonu, uzun zaman sonrasında hepimiz ilk kez hafta sonu sokağa çıkmaya başlayınca işin seyri değişti.

Doğrusunu söylemek gerekirse ne sosyal mesafe tanındı, ne de uyarılara kulak asıldı.

Çarşı pazarlar doldu taştı.

65 yaş üzeri, 20 yaş altı sokağa kendilerince haklı olarak sokağa akın etti.

AVM’lere eskisi gibi yoğun talep oldu.

Aylardır kapalı olan kafeler, lokantalar, restoranlar saat 19.00’daki yasak nedeniyle tıklım tıklım doldu.

Ki;
Bu da ilk kez görüldü, müdavimleri, alkollü işletmelere öğle saatlerinden itibaren akın etmeye başladı.

Elbette ki herkes sıkıldı bu pandemik hayattan ve beraberinde getirdiği yasaklardan, kısıtlamalardan.

Ancak ortada da bir gerçek var.

Bu virüsün henüz net bir çaresi bulunamadı, insanlar hala ölüyor.

Dahası;
Bazı ülkelerde Türkiye’den daha sert yasak ve kısıtlamalar halen hüküm sürüyor.

Nitekim sarı renk uyarınca kısıtlamalar daha kalkar kalmaz işin rengi değişti.

Yeni dönemin daha ilk günlerinde Bursa Sağlık Müdürü Fevzi Yavuzyılmaz, Bursa’nın turuncu renge döndüğünü açıkladı.

Şu anda;

100 bin nüfusa gelen koronavirüs vaka sayısında Bursa’nın durumu hiç de iç açıcı değil.

Yüksek risk olarak görünen turuncu renge dönmemizle birlikte, şimdi de çok yüksek risk olan kırmızı rengi zorluyoruz.

Konuşulanlar;

Bursa’da günlük vaka sayısının 300 dolayında olduğu yönünde.


Yeni planlamada;

İller artık sürekli olarak düşük riskten, çok yüksek riske doğru, mavi, sarı, turuncu ve kırmızı renkleriyle gösterilecek, ilan edilecek.

Şehirler özelinde alınacak tedbir kararları da bu nedenle, İl Pandemi Kurulları’nca 2 haftada bir gözden geçirilecek ve yeniden değerlendirilecek.

Bursa, yeni normalle sürecinde daha ilk haftadan iyi bir sınav veremedi.

Değil mavi renge düşük riskli iller kategorisine girmeyi, turuncuya hemen girdik, kırmızıyı da zorlar hale geldik.

Görüştüğümüz kişiler bu duruma pek çok neden söylüyor.

İnsanların kurallara uymaması, gerekli denetimlerin tam anlamıyla yapılamaması, işyerlerinin HES kodu ölçümlerinde hassas davranmaması ve sokağa gereksiz çıkışlar nedeniyle Bursa’nın rengi hemen değişti.

Bir de;
Bursa’daki aşılama oranlarındaki düşüklük ve aşı dağıtımında yaşanan aksamalar da, Bursa’nın renk değiştirmesinde bir başka önemli neden gibi görünüyor.

Öyle ki;
Nüfusu Bursa’dan düşük olan Antalya’daki aşılama oranı (320 bin) bile neredeyse Bursa’nın (366 bin) düzeyine geldi.

Dahası;
Nüfusu Bursa’dan büyük olan İstanbul, Ankara ve İzmir gibi illerde, nüfus ve aşılanan kişi oranına göre Bursa nedense geride kaldı.

Bursa’ya yeterince aşı mı gelmiyor ya da aşılama mı yapılamıyor bilemiyoruz.

Şimdi gözler İl Pandemi Kurulu’nda.

Bursa mevcut oranlar ve rakamlar karşısında nasıl bir karar alacak bekleyip göreceğiz.

Ama bu tablo sanki, hafta sonu kısıtlamalarına yine döneceğimizin işaretini veriyor Bursa’da.

Artışın düşmemesi halinde muhtemelen bu hafta sonu sokağa son kez çıkacağız, 65 yaş üzeri ve 20 yaş altı için de eski kısıtlamalar başlayacak gibi görünüyor.