Türk siyasetinde ilk kez böyle bir durum yaşanıyor.
Pek çok hukukçuya göre;
Seçim Kurulu’nun verdiği mazbatayı iptal etme yetkisi olmayan bir Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP’nin İstanbul İl yönetimini düşürdü ve yerine kayyum atadı.
Atanan isim de ilginç.
Keza;
Özgür Özel başkanlığındaki CHP Genel Merkez yönetimiyle arasının hayli açık olduğu bilinen Gürsel Tekin ki, Tekin’in kim ya da kimler tarafından kayyum olarak seçtirildiği(!) konusu da ilginç.
Dahası;
Türkiye’nin en fazla delegesine sahip olan İstanbul’un tüm delegeleri de kararla birlikte el çektirildi ki, yeniden belirlenecek İstanbul delegeleri ile ilk kurultayda yeni bir Genel Başkan belirlemek hayli kolaylaştı.
İşte…
“CHP’ye darbe” olarak da nitelendirilen bu sürpriz karar, akıllara başka bir şeyi de çağrıştırdı.
O da;
15 Eylül’de görülecek “mutlak butlan” davası.
Sanki bu yaşananlar 15 Eylül’de çıkacak kararın da provası gibi görünüyor.
Eğer ki;
Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği kurultayda şaibe iddiasıyla açılan bu davada “mutlak butlan” kararı çıkarsa, Kemal Kılıçdaroğlu mahkeme kararıyla yeniden CHP’nin başına geçmiş olacak.
Yani;
Bir nevi Kılıçdaroğlu da kayyum olarak atanacak.
Tıpkı Gürsel Tekin gibi.
Üstelik;
Eski Parti Meclisi ile Genel Başkan Yardımcıları da aynı şekilde işbaşı yapacak Kılıçdaroğlu ile.
Peki;
Kılıçdaroğlu’nun görevi ne olacak?
Partisini kurultaya götürmek olacak.
Ancak burada bir nüans var.
O da;
Kılıçdaroğlu’nun görev süresine ilişkin.
Keza;
Olur da göreve gelirse Kılıçdaroğlu’nun, CHP’yi kurultaya götürme süreci 90 günden başlayıp 1.5 yıla kadar uzayabiliyor.
Malum.
Bugünün Türkiye’sinde 24 saat sonrası bile hesaplanamazken, 1.5 yıllık süreç, olası yeni siyasi gelişmeler için fazlasıyla uzun bir süre.
Hele ki;
Bu arada bir erken genel seçim olursa?
O zaman da;
Partiyi seçime götürme görevi, yani milletvekilleri adaylarını belirleme görevi de Kılıçdaroğlu ve ekibinde olacak.
Tıpkı;
Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi gibi.
Bir de…
İstanbul’a kayyum atanması ve ardından da gözlerin 15 Eylül’deki CHP davasına çevrilmesiyle dikkat çeken gelişmeler de yaşanıyor.
Nitekim;
Bu gelişmeler Bursa’da da gözleniyor.
Bu karar;
Uzun zamandır sessiz kalan Kılıçdaroğlu yandaşı CHP’lilerin kıpırdanmalarına yol açtı.
Kararın 15 Eylül’deki davaya sıçrayacağından hareketle sevinenler yok değil.
Öyle ki,
Gürsel Tekin’i savunanların yanı sıra, Kılıçdaroğlu’nu kastederek Ankara’da “yeni bir sayfa açılması” gerektiğini savunanlara kadar ilerledi.
Hatta sosyal medya üzerinden sert tartışmalar da yaşanıyor Bursalı CHP’liler arasında.
Doğal olarak bir kısmı da Özgür Özel karşıtı olarak afişe oluyor.
Bu nedenle de parti kulislerinde fazlasıyla konuşuluyor, “Gürsel Tekin gibi başkaları da ihraç edilir mi” diye.