İlginç soruyu…
Kurduğu;
“Şahinbey” markası ile Bursa döneri işinde giderek büyüyen Şahin Sevinç sordu.
“İstanbul, Ankara ve İzmir’in öne çıkan yemeklerini bilen var mı” dedi.
Cevabını da kendisi verdi.
“Yok” dedi.
“O yüzden, Bursa’da Alinur (Aktaş) Başkan’ın düzenlediği bu Gastronomi Festivali çok önemli” diye de sürdürdü sözlerini.
Haklılık payı yüksekti Sevinç’in sözleri.
Bursa’nın onlarca lezzeti vardı ama bugüne değin bu kentte hiç Gastronomi Festivali düzenlenmemişti.
Haliyle;
Ulusal televizyon kanallarının da gelmesiyle bu lezzetlerin tamamı Bursa’dan tüm ülkeye tanıtılmış oldu.
Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği ve hafta sonunda sona eren festival, binlerce kişiyi Merinos’a akın ettirdi.
Doğrusu;
İlk gün Merinos’a girdiğimizde araç kalabalığından koskoca arazide park yeri bulamayınca şaşırmıştık.
Keza;
Bu festivaller, gastronomi kültürünü ortaya çıkarmanın yanı sıra turizmin ve ticaretin de artmasını sağlıyor ki, Bursa’nın da iyi bir tanıtımı yapılmış oldu.
İlk gün…
Yüzlerce standın açıldığı alanda hem Bursa’nın tanıdık yüzleri vardı, hem de o eşsiz lezzetlerin tümü bir aradaydı.
Mesela…
Cantık denilince akla gelen “Acı dayı”nın sahibi Yusuf Pideci’nin yüzü gülüyordu.
Selamlaştığımızda…
Hemen sıcacık bir cantık ikram etti.
Yanında da ayran.
“Bursalı biliyor ama” dedi “Bursa dışından gelen konuklarımıza bu lezzeti tattırmanın keyfini yaşıyoruz.”
Oradan çıktığımızda;
Yolumuzu Hacı Hasan Oğulları markasının sahibi ünlü baklavacı Yüksel Aktaş kesti.
“Bak” dedi “Bu sefer ne yedireceğim sana”
Girdik standa ve önümüze firmanın yöneticisi Yavuz Aygan’ın getirdiği incirli baklava geldi anında.
İlk kez yapmış bu tatlıyı Aktaş.
Görüntüsü tamamen siyah incirdi ama bir baklavaydı.
Doğrusu inanılmaz bir lezzeti vardı.
Yüksel Aktaş yine hünerini göstermişti.
Pek çok stant dolaştık.
Hemen her stantta bir şeyler ikram ediyordu ki tanıdık esnaf dostlarımız, bu esnada Şahinbey Döner’in sahibi Şahin Sevinç tuttu kolumuzdan, götürdü kendi standına.
Titizliğine hayran kaldık.
Keza;
Döner kebabını plastik tabaklarda değil de, işletmesinde müşterilerine verdiği o özel tabaklarla yapıyordu.
“Orada neyse burada da o” dedi.
Ama bir üzüntüsü vardı.
“Ben yeni kebapçıyım. Bu festivalde Bursa döner kebabını sadece ben temsil ediyorum. Gönül isterdi ki bu tanıtım bana kalmasın, bu işin üstatları burada olsalardı ama öğrendik ki hiçbiri katılmak istememişler”
Şahin Sevinç;
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı da, bu festivali düzenlediği için kutladı ki, “Bursa’ya yakıştı” dedi.
Sonradan anlattı.
Şahinbey Döner’in sahibi Sevinç. 3 günlük festivalin ilk gününde 350, ikinci gününde 800, son gününde de 900 kilogram döner satmış.
Bir de…
“Gastronomi Kentleri” konulu panelin ardından Bursa’da ilk kez düzenlenen bu lezzet festivalinin gala yemeğine katıldık.
Protokolün de hazır bulunduğu bu yemek de Merinos’taydı.
Özenle hazırlanmıştı tüm masalar.
Herkes tek tek ayrılan yerlerine oturmuştu.
Önce önümüze;
Cevizli lokum, tahinli pide, Gedelek turşusu, Gemlik zeytini, Kulaca salçası, İznik zeytinyağı ve kurutulmuş Bursa meyvelerinden oluşan bir serpme geldi.
Ardından;
Yemeğe Muradiye çorbası ile başladık.
Sonra “Kuzu kulağı” salatasının tadına baktık.
Ara sıcak olarak da cantık servisi yapıldı
Salonda bulunan 150 dolayında davetlinin lezzet dünyasında boğulduğu gecenin ana yemeği de kuzu etli ayva kalyesi idi.
Nihayetinde;
Bu lezzet şöleni, armut tatlısı ve Osmanlı şerbeti eşliğinde sona erdi.
Törende konuşan;
Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın dediği gibi, Merinos Parkı bu 3 günlük festivalde adeta dev bir mutfağa dönüştü.
En önemlisi de;
Bursa’nın en önemli lezzetlerinin tümünün yan yana kurulan stantlarda bulunabilmesiydi.
Festivali gezenler muazzam bir lezzet şöleni yaşadılar.
Alınan kilolar bir tarafa ama Bursa’nın adeta akın ettiği bu Gastronomi Festivali tam not aldı.
