Yerel yönetimlerde;

‘Yaparak değil, yıkarak güzelleştirme’ uygulaması son dönemlerin en belirgin uygulamalarından biri oldu.

Örneğin;

Büyükşehir Belediyesi’nin yürüttüğü “Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi Kentsel Tasarım” uygulamasında, Bursa’nın göbeği olarak adlandırılan bölge, şehrin yeni prestij bölgelerinden biri haline geldi.

Cumhurbaşkanlığı’nın da destekleriyle bölgede, kamulaştırma ile yıkılan tam 37 bina sonrasında ortaya, nefes alınan muazzam bir bölge çıktı.

Buradaki çalışmayla;
Büyükşehir Belediyesi aynı zamanda, Hanlar Bölgesi’nde zamanı tersine akıttı ki, tarihi şehire yakışan ve nefes alınan bir Çarşıbaşı tablosu çıktı ortaya.

Keza;

Yaptığı kamulaştırma ve yıkımlar sonrasında Osmangazi Belediyesi’nin yürüttüğü “Yaşayan tarih içi Hisar projesi” de kentin tarihini ortaya çıkaran bir başka “yıkarak güzelleştiren” proje örneği oldu.
Yanı sıra;

İlçedeki yıkıntı bölgelerini toplu olarak kamulaştırarak ve yeni nefes alanları açarak kentsel dönüşüm projelerine imza atmayı sürdüren Yıldırım Belediyesi de, ilçenin kötü görünümlü makus kaderini değiştirmeye başladı.

Hiç kuşku yok ki;

Yılların çarpık yapılarını ortadan kaldırmak, yerine günümüzün örneklerini sergilemek kolay değil.
Fakat şu da var ki;

Toplu yıkımlar sonrasında ortaya çıkan devasa alanların o bölgeye nasıl bir ferahlık verdiği de ortada.

Bu nedenle;
Belediye başkanlarını kutlamak gerekiyor.

Özellikle;

90’lı yıllardan sonra hızla büyüyen ama çarpık büyüyen Bursa’da gelinen zaman itibariyle ticaret de, sanayi de, yerleşim yerleri de, yeşil alanlar da iç içe kaldı.

Bu yönde;
Eğer gerçekleştirilebilirse Bursa’nın kent içini çok büyük oranda rahatlatacak bir proje de deyim yerindeyse rafta bekliyor.

O da;

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın, Bursa’ya kazandırmaya çalıştığı KOBİ OSB projesi.

Bu amaçla;

İbrahim Burkay başkanlığındaki oda yönetimi, kent içinde değişik yerlere serpilmiş olan tüm küçük ve orta ölçekli işletmelere bir öneri sunmuştu.

Bu öneri;

Bu irili ufaklı işletmelerin Oda’ya verecekleri “bulundukları yerleri boşaltma taahhütü” karşısında Bursa’ya kurulması planlanan KOBİ OSB’ye taşınmalarına yönelik.

Bu amaçla;

Bursa’da şehir içindeki çeşitli sektörlere mensup tam 4 bin 500 küçük ve orta ölçekli işletme, taahhütlerini BTSO’ya verdiler.

Eğer ki;
Bursa’ya bir de KOBİ OSB gibi bir bölge kazandırılabilirse, deprem tehlikesine karşı sanayi ve ticaret alanların dönüşümü adına çok önemli bir başlangıç olacak.

Keza;

Bursa’nın en başta trafik, hava kirliliği ve çevre ile ilgili sorunlarına yönelik de muazzam bir fırsat yakalanmış olacak ki, şehir içinden 4 bin 500 firmanın çıkmasının yaratabileceği bir boşluğu hayal etmek bile heyecanlandırıyor.

Bu proje;

BTSO Başkanı Burkay’ın da dediği gibi, eğer gerçekleşirse “BTSO Meclisi’nin, Bursa’ya bugüne kadar ki yapacağı en büyük hizmet olur”

Bu yönde;
Bursa’nın yeni ve güçlü ismi olan Sanayi Bakanı Mustafa Varank en büyük avantaj.

Nitekim;
BTSO Başkanı Burkay’ın da bu yönde Bakan Varank’a bir sunumu oldu ki, Varank’ın da bu sunum sonrasında KOBİ OSB için çalışma başlatacağını açıklaması, hemen hemen işin başladığı anlamına da geliyor.

KOBİ OSB projesi gerçekten de heyecan veriyor.

Çünkü;

Bu işe yeni bir sanayi bölgesinin kurulumu gibi bakmamak, tam aksine şehir içinden, küçük bir fabrika görünümlü tam 4500 işletmenin çıkarılmasının yaratacağı ferahlık olarak bakmak lazım.