Bugün;
Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’ndeki (NOSAB) bir etkinlik sonrasında…
Aynı zamanda iş insanı olan NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez’le karşılaştık.
Ardından da;
Bir kahve içimlik sohbete oturduk.
Ne var ki;
Her zaman ki alışık olunan neşeli halinden farklıydı.
Nedenini sonradan anladık.
NOSAB;
Bünyesinde 365 işletme barındıran büyük bir organize sanayi bölgesi.
Bu bölgeden yıllık 1.2 milyar dolar ihracat yapılıyor.
Yani;
Bursa’nın en büyük organize sanayi bölgelerinden.
Ne var ki;
Uzun süredir “işler pek iyi gitmiyormuş” burada.
Sebebi malum.
Ülke genelinde yaşanan derin ekonomik kriz, NOSAB’ı da fazlasıyla olumsuz etkiliyormuş.
Gülmez’in aktardığına göre;
Normal kapasitesi 22 bin çalışan olan NOSAB’da, çalışan sayısı 18 bine kadar düşmüş!
Peki neden?
NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Gülmez’e göre en büyük olumsuz etken düşük kur.
Şöyle açıkladı bunu Gülmez:
“Ülkemizde 2 yılı aşkın zamandır enflasyon çok yüksek, tavan yapmış durumda ama buna rağmen döviz kuru bu zaman diliminde sürekli baskılandı.
Biz iş dünyasına göre Euro’nun 74 lira, Dolar’ın da en azından 63 lira olması gerekiyordu, onun da haziran sonu itibariyle”
Ardından da şunu söyledi:
“Bölgemizdeki fabrika sahipleri öz sermayelerini kullanmaya başlayarak zararına çalışıyorlar.
Çünkü mecburlar.
Aksi halde müşterilerini kaybederler.
Bilenler bilirler, ihracat müşterisini geri döndürmek hiç kolay değildir, o yabancı müşterileri bulabilmek yılların mücadelesini alıyor çünkü”
NOSAB’ın;
Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez’e göre iş dünyasının kötü bir durumdan geçmesinin en büyük nedenlerinden biri de “girdi maliyetleri”
Gülmez;
Bu durumu “En çok canımızı acıtan, yabancı rakiplerimize oranla yüksek işçilik maliyetleri” diyerek anlattı.
Bu nedenle de;
“Ne yazık ki” ifadesi kullanarak “kriz durumundaki ilk önlem, tenkisatlar oluyor, optimum seviyelerde çalışan sayısına geçiliyor mecburen” dedi.
Peki;
Böylesine büyük bir organize sanayi bölgesinin başkanının öngörüsü ne?
Çok ilginç bir cevap verdi.
Dediği şuydu:
“Eskiden bir küresel veya yerel kriz olduğunda ekonomistler öngörülerde bulunurlar, bunlar da genellikle gerçeğe yakın olur, iş dünyası da pozisyonunu buna göre alırdı.
Şimdi ise kimse öngörüde bulunamıyor, bulunsa da kimseler inanmıyor”
Başkan Gülmez;
Bölgedeki işletmelerden çıkarılan 4 bin dolayındaki personel ve mevcut çalışanlar için de şu genellemeyi yaptı:
“Maalesef, çalışanlarımızın önemli bir kısmının bireysel borçları var. Kredi borçlarını, kredi kartlarını ödemekte büyük sıkıntı çekiyorlar, bu nedenle tazminatlarının sıfırlanmasını isteyenler ve hatta işsizlik parası alabilmek için işten çıkarılıp tazminatının tamamını almak isteyenlerin de sayısı hiç az değil.
İnsanlar artık günü kurtarmaya çalışıyorlar ki acı bir tablo görüyoruz”
Önerisi var mıydı peki bu duruma NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Gülmez’in?
Onu da söyledi:
Hükümetin uyguladığı sıkı para politikasından dolayı bankaların kapattığı kredi musluklarının açılması gerekiyor.
Ama Gülmez’e göre şu anda paranın maliyeti çok yüksek.
O nedenle, iş dünyasının üretimini sürdürebilmesi için uygun krediye erişebilmesi gerekiyor.
Bursa’da;
Sürekli olarak, konkordato başvurusu yapan firmalar duyduklarını, iflas edenlerin olduğunu anlatan Gülmez, bankaların bu nedenle çekingen davrandığını ve kredi vermeye yanaşmamalarının da önlenmesi gerektiğini söyledi.
Hatırlıyoruz da;
2024 yılının sonlarına doğru NOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Erol Gülmez’le benzer bir sohbetimiz olmuştu.
Hiç unutmuyoruz;
O zaman, 2025 yılını işaret ederek “2025 yılında çok ağır bedeller ödenecek” demişti.
Bu öngörüsünde haklı çıktı.
Gerçekten de;
İçinde bulunduğumuz yılda hem çalışanlar, hem de işverenler, telafisi belki mümkün olmayacak çok ağır bedeller ödüyor.
