Kent konseyleri, bir şehrin akıl merkezi olmalıdır. Yasalarla tanımı yapılmış bu yapılar, halka ve sivil toplum kuruluşlarına şehrin yönetimine doğrudan katkı sunma imkânı verir. Kâğıt üzerinde “halkın sesi”dir, “ortak aklın tecellisidir.” Ama gelin görün ki Orhangazi’deki Kent Konseyi, bu tanımın yanından bile geçemiyor. Ne yazık ki elimizde; şehrin kaderini değiştirecek fikirlerin değil, kişisel tatminlerin, çıkar ilişkilerinin ve göstermelik etkinliklerin öne çıktığı bir manzara var.

Diğer Kent Konseyleri Şehir Kuruyor, Biz Streç Film Faturası Konuşuyoruz

Bakın çevreye: Yalova Kent Konseyi, kadın girişimciler için üretim atölyeleri açıyor. Gemlik Kent Konseyi, körfez temizliği için bilim insanlarıyla çalışıyor. Bursa Kent Konseyi, tarihi mirasın korunmasında gönüllü seferberlik ilan etmiş. Bunlar birer proje değil, kente değer katan somut yatırımlar.

Peki Orhangazi Kent Konseyi ne yapıyor?

Adı var, kendi yok.

Faaliyet diye öne sürülen birkaç toplantı, protokol ziyareti ve sosyal medyada paylaşılan üç beş fotoğraf…

Bunun adı çalışma değil, göz boyamadır.

Maketten Uçak Uçurmakla Şehir Uçmuyor

Kent konseyi, sorunları çözmek için vardır; maket uçak gösterileri, fotoğraf çekimleri, kokteyl masaları için değil. Orhangazi’nin kronikleşmiş sorunları var: Trafik keşmekeş, plansız yapılaşma, gençlerin işsizlik sorunu, deprem toplanma alanlarının yetersizliği… Bu konsey, bu sorunlardan hangisine el attı? Hangisi için rapor hazırladı, kamuoyu oluşturdu, belediyeyi harekete geçirdi? Hiçbiri! Maketten uçak uçurmakla şehir kalkınmaz, sahte bir “vizyon” algısı yaratılır, hepsi bu.

Şeffaf Olmayan Konsey, Halkın Konseyi Değildir

Şeffaflık ve hesap verebilirlik olmadan Kent Konseyi olmaz. Orhangazi Kent Konseyi bugüne kadar hangi bütçeyle çalışıyor, hangi projeye ne kadar para harcıyor, hangi kişiler hangi gerekçeyle görevlendiriliyor? Bu soruların yanıtı halka açık mı? Hayır. Halk bilmeden, denetlemeden, sorgulamadan yürütülen bir yapı, Kent Konseyi değil, dar bir çevrenin menfaat masasıdır. Birileri şirket kurup taşeron üzerinden iş çeviriyorsa, birileri faturalarla oynuyorsa, o masa artık kentin değil, cebin masasıdır.

Kent Konseyi Siyasetin Gölgesinden Kurtulmalı

Orhangazi Kent Konseyi’nin en büyük sorunlarından biri, siyasetin gölgesinde çalışmasıdır. Belediye başkanı kimse, Kent Konseyi de ona göre pozisyon alıyor. Kent Konseyi Başkanı Belediye Başkanının maaşlı elamanı ise, Kent Konseyini oluşturanlar başta AK Parti’nin yönetici ve söz sahibi kişileri ise, Kent Konseyi Mensupları Kaymakamlık personeli ise her şey çok güzelden başka bir söz ve Orhangazi sorunları adına bir çalışma bekleyemezsiniz.

Oysa kent konseyleri, belediyelerin yan kuruluşu değil, halkın bağımsız sesi olmalıdır. Farklı siyasi görüşten insanların, STK’ların, muhtarların ve halkın özgürce konuşabildiği bir yer olmalı. Ama burada çoğu zaman siyasi iktidara ters düşmemek, eleştiri yapmamak, belediyeyi rahatsız etmemek ana ilke olmuş durumda. Böyle olunca da konseye katılım düşüyor, halk güvenmiyor.

Orhangazi Bu Kısır Döngüyü Hak Etmiyor

Bizim ilçemizin potansiyeli çok yüksek. Tarım, turizm, sanayi… Hepsinde ciddi fırsatlar var. Ama Kent Konseyi bu potansiyeli değerlendirecek fikir üretmiyor. Diğer kent konseyleri AB fonlarına proje sunarken, biz hâlâ hangi etkinlikte kimin konuşma yapacağına kafa yoruyoruz. Orhangazi’nin vizyonunu masa başında değil sahada, projelerle, yatırımlarla, bilimsel çalışmalarla büyütecek bir konseye ihtiyacı var. Ama elimizdeki tablo, zaman öldüren, vitrin süsleyen, belediyenin basın bültenine malzeme veren bir yapıdan ibaret.

Ya Toparlanır ya da Tarihe Gömülür

Orhangazi Kent Konseyi’nin ya gerçek anlamda halkın platformu haline gelmesi ya da tarihin tozlu raflarında yerini alması gerekiyor. Şeffaf, hesap verebilir, projeci, halk odaklı bir konsey kurulmazsa, bu yapının tek işlevi belediyeye meşruiyet kalkanı olmak olur. O zaman da halkın gözünde “Ortak akıl” değil, “Ortak çıkar” masası olarak anılır. Bu da Orhangazi’ye yapılacak en büyük kötülük olur.

Orhangazi Kent Konseyi ya bu şehre yakışır bir yapıya dönüşecek ya da tarihin çöplüğünde unutulacak. Bu halkın sabrı tükendi. Fotoğraf çektirip süslü laflar etmekle Kent Konseyi olunmaz. Halk, somut proje, şeffaf yönetim, bağımsız duruş ister. Eğer bu yapı hâlâ maket uçak, streç film ve protokol törenleriyle oyalanmaya devam ederse, Orhangazi’nin geleceğinde yeriniz olmayacak.