15 günlük kısmi kapanmanın ikinci günü bitiyor.

Önlemler sürerken;
Bir taraftan da aşılama işlemleri sürüyor.

Bugün itibariyle;

83.6 milyon nüfuslu Türkiye’de tam 19 milyon 522 bin kişi aşılandı.

Bunun 11 milyon 777 bin kişisi, ilk doz aşıyı oldu, ikincisi için sıra bekliyor.

Bursa’da da…

3.1 milyon nüfustan şu ana değin 724 bin 518 kişi aşılandı.

Bunun da 434 bin 274’ü sadece ilk doz aşıyı oldu.

Şimdilik bu rakamlar yeterli görünmüyor.

Malum;

Sağlık Bakanlığı’nın aşı vurulması için bir öncelik sıralaması var.

Önce;

Sağlık çalışanları aşılanmış, ardından da 65 yaş üstü vatandaşların aşılamaları yapılmıştı.

Sırayla da;

Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı çalışanları ile zabıta ve adalet personelleri aşılandı.

Halen de;

Eğitim çalışanları ile cezaevlerinde ve 60-64 yaş arası vatandaşlar aşılanıyor.

Yaz sonu ve sonbahar itibariyle de ikinci doz aşıların tamamlanmasıyla 60 yaştan düşük yaş gruplarına geçilmesi hedefleniyor.

Tabi;

Türkiye genç bir nüfus.

Henüz 19.5 milyon kişinin aşılanmış olması, geriye çok daha genç nüfusun kaldığının bir göstergesi gibi, aşılama çalışmalarının çok daha uzun süreceğine de işaret ediyor.

İşte…

Bu amaçla Türkiye genelinde ilginç bir organizasyon da görülmeye başladı.

Bunun adı da aşı turizmi!..

Turizm geniş bir kavram.

Gezi turizmi var.

Sağlık turizmi var.

Spor etkinlikleri turizmi var.

Dini turizm var.

Kültür ve sanat turizmi var.

Eğitim ve yabancı dil turizmi var.

Doğum/vatandaşlık turizmi var.

Geriatri turizmi var.

Fuar turizmi var.

Teknik inceleme turizmi var.

Şimdi bir de bu turizm dallarına aşı turizmi eklendi işte.

Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bazı ülkelerin vatandaşlarına çağrı yapan firmalar, koronavirüs aşısı önceliği olmayan kişileri ülkelerine davet edip aşı olmaya davet ediyorlar.

Kimi firmalar uçak bileti, konaklama ve Alman aşısı olan bionTEch aşısını, kimileri de Rus aşısı olan Sputnik V aşısını belirli bir ücret karşılığı vurdurmayı taahhüt ediyor.

Galiba bu da hem yeni bir ticaret, hem de yeni bir turizm dalı.

Söz konusu bu işlere ilgilenen olur mu sorusuna ‘mutlaka oluyordur’ cevabı verilebilir elbette.