Türkiye;
PKK kadar tehlikeli olan Fethullahçı Terör Örgütü’nden çok çekti.
Eğer;
15 Temmuz’daki o kalleş darbe girişimi başarılı olsaydı bugün başka bir Türkiye vardı.
O gece;
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları bile enterne edilmiş, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım Başbakanlığındaki hükümet düşürülmek istenmişti.
Neyse ki milletin gücü bu hainlere o gece engel oldu.
Önceki gün paylaştık.
Bu pazar günü (28 Aralık) kısa adı Bal-Göç olan Bursa’nın en büyük göçmen kuruluşu Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’nin olağan genel kurulu olacak.

Ve ne ilginçtir ki;
Bitmek bilmeyen bu FETÖ melanetinin gölgesi şimdi de Bal-Göç seçimlerine düştü.
Seçimlerde 3 aday var.
Biri;
Bal-Göç’ü 3 yıl önceki kongrede düştüğü bataklıktan kurtaran Prof. Dr. Emin Balkan.
Diğerleri de Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca ile Elvan Demir.
Balkan’ın camiada ve kamuoyunda tanınırlığı ve güvenirliliği çok yüksek.
Diğer iki aday henüz tanınmıyor.
Özellikle de Fahriye Vatansever Ağca’nın durumu dikkat çekiyor.
Eldeki bilgiler çok çarpıcı.
Örneğin;
Ağca’nın eşi Prof. Dr. Harun Ağca’nın, 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra Uludağ Üniversitesi’nden FETÖ bağlantısı nedeniyle uzaklaştırılan akademisyenlerden biri olduğu ortaya çıktı.

Dahası;
Aile, FETÖ’ye bir şekilde bulaşmış olmalı ki, Harun Ağca’nın abisinin de devlet memurluğundan FETÖ bağlantısı nedeniyle ihraç edildiği de ortaya çıkan bir başka bilgi.
Kamuoyu ve Balkan camiası henüz Ağca ailesini yeterince tanımıyor.
Sadece Bal-Göç seçimi için ortaya çıkan akademisyen bir aday olarak biliniyor.
Şimdi size;
Eşi darbe girişimi sonrası Uludağ Üniversitesi’nden uzaklaştırılan, eşinin abisi de devlet memurluğundan ihraç edilen Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca’nın da durumundan söz edelim.

Vatansever Ağca;
3 yıl önce yapılan Bal-Göç kongresinde Prof. Dr. Emin Balkan’ın listesinden yönetime giriyor.
O esnada profesör değil, doçent.
Bal-Göç’te sistem oturmaya başladıktan bir süre sonra Fahriye Vatansever Ağca, bir yönetim kurulu toplantısı sonrasında bazı yöneticilerin de şahit olduğu olayda, Başkan Emin Balkan’dan profesör olabilmesi için kendisine yardım edilmesini istiyor.
Bunun için kadro açılması gerekiyor hastanede.
Yani bir torpil gerekiyor.
Lafı uzatmayalım.
Dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’a iletiliyor Ağca’nın profesör olabilme isteği.
Aktaş “Beni karıştırmayın bu işlere, hassas bir konu” cevabı veriyor Emin Balkan’a.
Konu daha sonra AK Parti İl Başkanı Davut Gürkan’a iletiliyor. Bu ziyarette eski Genel Başkan Veli Öztürk de bulunuyor.
Ancak deneyimli siyasetçi Davut Gürkan, eline ulaşan FETÖ’ye ilişkin istihbari veriler sonrasında yardımcı olamayacağını iletiyor.
Sonraları ise;
Fahriye Vatansever Ağca’nın profesör olabilme talebi sürüyor.
Bu kez;
Yine bir başka Bal-Göç toplantısı sonrasında, bu ricanın Ankara’ya Bursa milletvekilliği yapan eski bir bakana iletilmesi isteniyor.
Israrlar karşısında artık mecbur kalan Emin Balkan, bazı yöneticilerin de şahitliğinde Ankara’daki bu hayli etkin ismi arıyor.
Durumu anlatıp, eğer olabilecekse kibar bir şekilde iletiyor Emin Balkan.
Hayli üst düzey politikacı dinliyor notunu alıyor ve bir süre sonra geri dönüş yapıyor Emin Balkan’a.
Dediği ilginç.
“Emin Hocam” diyor “Bahsettiğiniz kişi, arkadaşlardan gelen bilgiye göre devlet kayıtlarında FETÖ’den dolayı sakıncalı görünüyor”
Tabi o esnada;
Fahriye Vatansever Ağca ile birlikte bazı Bal-Göç yöneticileri de şahit oluyor bu olaya.
Ve konu kapanıyor.
Daha sonraları ise artık bir şekilde ilgili hastaneye profesörlük kadrosu açılıyor ve Fahriye Vatansever Ağca da çok istediği o profesörlük ünvanına kavuşuyor.
Ne var ki;
FETÖ gölgesi Ağca’nın yakasından bir türlü düşmüyor.
2024 yerel seçimleri öncesinde Bursa’ya partisinin seçim propagandasına destek vermek üzere kabinede hayli etkin üst düzey bir bakan geliyor.
Bakanın programında Bal-Göç Genel Merkezi de bulunuyor.
Devlet kurumları, Başkan Emin Balkan’la temasa geçerek, o günkü ziyarette bulunacak olanların isimlerini ve TC numaralarını istiyor.
Bilgiler ilgili kurumlara aktarılıyor.
Ne var ki;
Emin Balkan’a üç kişinin ismi “sakıncalı” olarak bildirilip toplantıya katılmaması isteniyor.
Bu isimlerden biri de tahmin edileceği gibi Fahriye Vatansever Ağca.
Ama yine de Emin Balkan, Ankara’dan gelen ilgililerden rica ederek Ağca’nın yönetim kurulu üyesi olduğu ve toplantıya katılmasında bir sakınca olmadığını söylüyor da o rica ile Ağca Bakan Bey’in Bal-göç ziyareti toplantısına katılabiliyor.
Şimdi hal böyleyken;
Bal-Göç seçiminin üzerine bile bir FETÖ gölgesi düşmüşken, yerli ve milli bir ismin mevcut Genel Başkan Prof. Dr. Emin Balkan’ın balkan camiası, uluslararası ilişkiler ve de Bal-Göç için bir şans olduğunu söylemek mümkün değil mi?

Şunu anlamak da güç.
Bal-Göç kamu yararına bir sivil toplum kuruluşu.
Ama işin içine siyaset mekanizması da sokulmak isteniyor Ağca tarafından.
Ve AK Parti’nin kapısı çalınıyor bir süredir ısrarla.
Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’ı arıyor, yetinmiyor, göçmenlerin yaşadığı bir başka bölge olan Kestel’in Belediye Başkanı Ferhat Erol’u arayıp destek istiyor Ağca.
Tahmin edileceği gibi her iki başkan da bu topa girmek istemediklerini açıkça bildiriyorlar.
Belli ki AK Parti kanadı doğrusunu yaparak Bal-Göç seçiminde taraf olmama kararı aldıklarını iletiyorlar kibarca.
Benzer şekilde AK Parti Genel Merkezi’ne de gidiyor Ağca.
Orada Mehmet Tunçak’la yapılan görüşmede Bal-Göç seçimi için destek isteniyor.
Bazı bilgilere sahip olan deneyimli siyasetçi Tunçak da, kibarca konuk edip sonra uğurluyor Ağca’yı.
Bu;
AK Parti’nin açıkça taraf olmadığı seçimde Ağca’nın ısrarla hükümet kanadından ve başkanlarından destek istemesi “acemice” bulunuyor.
Keza;
AK Parti’nin yüksek FETÖ hassasiyeti, kurmay kadrosunun, Ağca’dan uzak durmalarına yol açıyor.
NOT: Bursa’daki seçime yabancı liderlerden medet umanlar ile kaderin oyunu da loading…