Bursa;

Büyükşehir Belediyesi statüsüne 26 Mart 1989’da yapılan yerel seçimlerle geçti.

3 de yeni kurulan merkez ilçe vardı.

Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer.

Diğerleri, Büyükşehir dışındaki taşra ilçelerdi.

O seçimler;

Bizim de Bursa Hakimiyet Gazetesi muhabiri olarak ilk takip ettiğimiz seçimlerdi.

Merhum DYP’li Teoman Özalp de Bursa’nın ilk Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti.

Tabi;

Yılların Bursa Belediyesi, Büyükşehir statüsüne geçip teşkilatlanmaya başladığında ve çalışan sayısı arttığında devreye sendika da girdi sonraları.

Bir süre sonra da;
Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nde tek yetkili sendika oldu.

Tarihler;

1991 yılını gösteriyordu ki, toplu iş sözleşme görüşmeleri patlak verdi Büyükşehir Belediyesi’nde.

Hizmet-İş Sendikası’nın baronları Bursa’da günlerce karargah kurdular.

Rakamları hatırlayamıyoruz elbette ama piyasanın çok üstünde ücret zammı istiyordu sendika.

Biz de tüm gelişmeleri yakinen takip ediyorduk.

Başkan Özalp’in ne kadar zor günler geçirdiğini çok yakından görüyorduk.

Bir gün;

Sendika görüşmeleri çıkışında, “28 Şubat” döneminde Necmettin Erbakan’ın fotoğraflara yansıyan alnından terler akan görüntüsünü görmüştük merhum Başkan’da.

Nitekim;
Görüşmeler anlaşmazlık sonuçlanınca sendika, grev kararı aldı ve tarihi belediye binasına astı.

Ne olacağı merakla bekleniyordu.

Bursa’da Büyükşehir Belediyesi çalışanları toplu olarak greve çıkacaktı ki, o zaman daha belediye şirketleri kurulmamıştı.

Sonraları ilginç bir şey oldu.

Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu hükümette DYP Bursa milletvekili ve iş insanı Cavit Çağlar, kabineye Devlet Bakanı olarak girdi.

Bursalılar ve DYP’liler Çağlar’a çok güveniyor ve inanıyordu.

Tıpkı;
DYP’li Belediye Başkanları gibi.

Hatırlıyoruz da;

Bakan Çağlar, kendi memleketinde yaşanan bu kriz için yoğun çaba harcadı.

Bir yanda Ankara’da çalışıyordu, bir yandan da Bursa’ya gelerek arabulucu olmaya çalışıyordu.

Kolaycılığa kaçmadı.

İnisiyatif alarak sendikaya günlerce direndi.

Sonunda ise;

Dönemin sendikası, Devlet Bakanı Cavit Çağlar’ın kararlı tutumu ve siyasi kudreti karşısında daha fazla diretemedi ve Bursa Büyükşehir Belediyesi ile anlaşma cihetine gitti.

Bakan Çağlar;

Şahsi girişimleri ve tecrübeleriyle sendikayı, belediyenin önerdiği ücretlere razı etti.

Dahası;

Bursa’da belediye hizmetlerinin durma tehlikesini önledi.

Yine hatırlıyoruz da;
Tarihi belediye binası önünde Bakan Cavit Çağlar, belediye çalışanları tarafından bir kahraman gibi karşılanmış, Bursalılar’ın gözünde bir kez daha büyümüştü.

1991’deki;
Bu grev durumunun üzerinden tam 34 yıl geçti.

Malum;

Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraklerinden BURULAŞ’ta grev kararı alındı.

Gelişmeleri biliyorsunuz.

Türk-İş’e bağlı Demiryol-İş Sendikası, AK Partili 21 yıl boyunca Bursa’da tek bir greve bile yeltenmemişken, CHP’li Büyükşehir Belediyesini köşeye sıkıştırmak için grev kararı aldı.

Üstelik;
Önerilen yaklaşık 90 bin liralık net maaşlara rağmen.

Bu noktada;
Başkan Mustafa Bozbey krizi çok iyi yönetti, Bursalılar adına kararlar aldı.

Ve;

Sendikanın, Türkiye şartlarına rağmen istediği fahiş ücretlere “dur” dedi.

Kolaycılığa kaçıp, sendika ile anlaşmadı.

Ama;
Bunu yaparken tüm Bursa da, Bozbey’in arkasında durdu.

Bursalılar, sosyal medyadan, sendikanın istediği fahiş maaşlara adeta isyan etti.

Beklediğini bulamayan sendika, aldığı grev kararını uygulamaya geçti ki bu kez devreye Başkan Bozbey’in aldığı önlemler girdi grevin ilk saatlerinde.

302 tipi eski otobüsler, özel halk otobüsler ile entegre olarak sefere konuldu.

Stajyer vatmanlar devreye girdi Bursaray’ı çalıştırdı.

AK Partili Kestel Belediyesi de ek otobüs seferleri koydu vatandaşlar için.

Yanı sıra;
Aklıselim pek çok BURULAŞ çalışanı, alınan grev kararına uymayıp, işbaşı yaptı.

İşte;

Bu noktada, nasıl kandırıldıysa, kendilerini bu işe kimler ittiyse ilerleyen saatlerde sendika yönetimi pes etti.

Bursalılar’dan istediği desteği bulamamanın ötesinde bir de tepki gören sendika, akşam üzeri saatlerinde belediyenin önerdiği rakamlara “evet” demek zorunda kaldı ve grevi noktaladı.

Başkan Bozbey;
Uyguladığı kamucu politikayla, Bursalılar’ın sesi ve vicdanı oldu.

Sonunda da Bozbey’in kararları geçerli oldu.

Böylece Bursa’nın bir sahibi olduğu da görüldü.

Sosyal medyadan Bozbey’e iki gündür tebrik, sendika yönetimine de adeta lanet yağıyor.

Şimdi hatırlıyoruz da;

Bursalı Devlet eski Bakanı Cavit Çağlar’ın bundan 34 yıl önce Bursa ve Bursalılar adına aldığı inisiyatif, nasıl o günlerde Bursa’yı bir krizin eşiğinden kurtardıysa, Başkan Bozbey de Bursalılar lehine aldığı kararla, Bursalılar’ın soyulmasının önüne geçti.

Umarız ki;
Yakın zaman içinde, kullanılmaya çalışılan BURULAŞ çalışanlarının isteğiyle, Bursa, bu operasyoncu sendikadan da kurtulur.