Küçük gelin: Pendik’e gittiğim bir doktor vardı ya, o açık açık konuştu benimle. Belki de haklıydı. ‘Bu adam sana 6 yaşında tecavüz etmiş, 6 yaşından 14 yaşına kadar her gün tecavüz etmiş’ dedi.

Kocası: Tecavüzle ne ilgisi var. O karının konuştuğu da saçmalık. Her doktora gitmeyeceğin işte. Anan da söylemişti. Yani ‘bu yolda olmayan doktorlar iyi karşılamaz, uygun olmaz’ diye söylemişti zaten.

Küçük gelin: Keşke 6 yaşında ilişkiye girmeseydik, kesin mutlu olurduk değil mi?

Kocası: Yani orası öyle, dediğin gibi de…

Küçük gelin: 6 yaşında dini nikahımız kıyılmasaydı. Keşke babam ilişkiye izin vermeseydi. Yani bu sıkıntıların hiçbiri olmazdı.

Kocası: Var mı yapacak bir şey, onu söyle, dönebiliyor muyuz?

Küçük gelin: Ama telafi de olmuyor.

Kocası: Yani tam bir hatadır. Gerçekten düşüncesiz, psikoloji. Bilmeden yapılmış olan bir hareket. Yanlış bir şey. Ha şu an ben kız çocuğum olsa 6 yaşında evlendirir miyim, evlendiririm ama o şekil bir ilişkiye müsaade eder miyim, etmem.

Küçük gelin: Babam nasıl düşünmedi?

Kocası: Hocaefendi her şeyi dört dörtlük mü düşünüyor, bırak sende Allah Allah. Geriye dönülmüyor, dönülmüyor işte.

Gerçekten de inanılacak gibi değil.

Bu görüşme;

Küçük kızın 2020 yılında şikayet başvurusu yaptığı Savcılık’a verdiği zoraki kocasıyla yaptığı ses kaydından.

Yani şikayet dilekçesinden.

Bugün 26 yaşında olan “küçük gelin”, 2002’de 6 yaşındayken babası tarafından 29 yaşında bir müridi ile evlendirildiğini ve yıllarca tecavüze uğradığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor ama…

Soruşturmayı inceleyen Savcı, her ne hikmetse takipsizlik kararı veriyor.

Yani ilgilenmiyor şikayetle.

Şimdi;
O savcı hakkında HSK tarafından inceleme başlatıldı.

Aslında;
Şunun adını koymak lazım.

Bu cinsel suçlara kibarca istismar deniyorsa da…

Aslında tecavüz.

Küçük çocuklara tecavüz ediliyor.

Ve yasalarımız yetersiz kalıyor.

İsmailağa cemaatinin yöneticilerinden bir adamın, 6 yaşındaki kızını o zaman 26 yaşındaki bir müridine vermesini konuşuyor şimdi Türkiye.

Bu skandal;

Dinci tarikatların yüzünü bir kez daha gösterdi.

Bir de…

Olayı kapatmak için bu babanın iki kızı ve oğluna açıklama yaptırıldı “Bizim kardeşimiz evlendirilmedi kimseyle’ diye.

Ama ne var ki;

2002 yılından kalma, stüdyodan gelinlikle çekilmiş resimler çıktı.

Dahası;

Küçük gelinin mahkemeye verdiği ses kayıtları da çıktı.

Allah aşkına, bu rezaleti nasıl açıklamak gerekir?

6 yaşında bir kız, daha doğrusu çocuk nasıl evlendirilir, nasıl gerdeğe sokulur?

Akıl tutulması gibi bir şey?

Bunu yapanların henüz insan olarak evrilmemiş maymundan ne farkı var?

Ülke;
Bu sapıklıkla ayağa kalkmışken hala bu olayı destekleyenler de var maalesef.

Hele hele;

Hüda-Par Genel Başkanı’nın “Kaç yaşında çocuk, neye göre, kime göre çocuk? Bence kişi kendisini hazır hissediyorsa, ailesinin de onayı varsa daha erken yaşta evlenebilir” sözleri dehşetten öte nedir?

Hangi akıllı başlı bir baba, 6 yaşındaki kızını evlendirir?

Ne yazık ki;
Bu çocuk tecavüzleri bir türlü bitmek bilmiyor.

Bu sapkınlıklar hep de bu tür yerlerde oluyor.

Siz hiç;
İyi eğitim almış ailelerde bu tür sapkınlıklar görüyor musunuz?

Sabahları televizyon programlarında yaşanan sapıklık derecesindeki saçma sapan ilişkiler içinde eğitimli tek bir kadın tek bir erkek var mı?

Yok!

Yok çünkü her şey eğitimden geçiyor.

Kendinizi koyun bu İsmailağa cemaatinin şeyhinin yerine.

Siz 6 yaşındaki kızınızı 26 yaşındaki bir adama verir misiniz?

Vermezsiniz ama bunlar veriyor.
Bunlarda mübah!

Şimdi Aile Bakanı Derya Yanık da çıkmış, “Kadına şiddet, çocuk istismarı siyasetin konusu değildir” diyor.

Peki kimin konusu?

Bu yasal düzenlemeleri siyaset kurumu yapmayacak mı?

Yasalar işlemiyorsa da bu durumu düzeltecek olan siyasi mekanizma, iktidar değil mi?

Üvey kız dedeye helaldir” türünden fetvaların bulunduğu ortaya çıkan Diyanet Vakfı’nın yayınları bu tür sapkınlıkları körüklemiyor mu?

Mutlaka dikkatinizi çekmiştir.

Türkiye bu sapkınlıkla yıkılırken, Din İşleri Başkanı Ali Erbaş’tan tek ses çıkmıyor yine.

Daha kısa bir süre önce Gülşen’in kıyafetine laf söyleyen Erbaş her ne hikmetse dini tarikatlarda yaşanan bu sapkınlıklar için tek bir laf etmiyor.

Geçmişte “Deizm sapıklıktır” diyen Erbaş, 6 yaşındaki kızın evlendirilip gerdeğe sokulması için de “sapıklıktır” diyemez miydi?

Ne gariptir ki;
Yasalara rağmen bu yaşanan rezaletle ilgili tek bir tutuklama dahi yok.

Medeni Kanun’a göre Türkiye’de evlilik yaşı belli olmasına karşın, bırakın 16-17 yaşındaki evlilikleri artık bebek denebilecek çocuklar bile evlendiriliyor.

Nitekim;

Daha bugün bir skandal daha patlak verdi.

Konya’da 17 yaşındaki bir lise öğrencisi kızın, Okul Müdürü’nün odasında kıyılan imam nikahı sonrasında kandırıldığı adam tarafından günlerce tecavüze uğradığı ortaya çıktı.

Bir eğitimci böyle bir rezalete nasıl izin verir, doğrusu akıl alacak gibi değil.

Yasalar çalıştırılmayınca bu rezaletlerin ardı arkası kesilmiyor.

Kim bilir daha neler neler yaşanıyor?

Bu;
Siyaset-tarikat ilişkileri olduğu sürece de biteceğe benzemiyor.

Hatırlar mısınız;
Bursa’nın Yıldırım ilçesinde yaşanan “badeleme” skandalını?

Türkiye günlerce bu sapıklığı ve cahilliği konuşmuştu.

Yıldırım’da;
Kendini şeyh ilan eden bir meczubun, kadın erkek demeden tüm müritlerine cinsel organını emdirerek güya “cennet kapılarını açtırması” henüz hafızalarda.

Üstelik;
Bu adam ‘badeleme” adı altında, müridi olan kadınlarla ilişkiye girdiği gibi, “cennet kapısı açtırmak isteyen” bu kadınların eşleriyle de, yani erkeklerle de cinsel ilişkiye giriyordu!

Adama;
Kimi müritler karılarını, kimi müritler de kocalarını sunuyordu!

Böyle bir sapkınlığın da ötesi duyulmamıştı.

Öyle ki;

Kadın erkek demeden dergahına gelen herkesi “badeleyen” bu meczubun mağdurlarının korkunç ifadeleri uzmanları bile dehşete düşürmüştü.

O sözde sapkın şeyh 188 yıl hapis cezasına çarptırılmış, bu durum yüksek cehalete biraz olsun ders olmuştu.

Durum şu ki;

Dini yapılanma adı altındaki bu tip sapkınlıklara giren kişi ve kurumlar ile çocuk tecavüzcülerine sert cezalar getirilmediği sürece maalesef bu rezaletleri duymaya devam edeceğiz.