Ne yazık ki;
Fahiş fiyat tartışmasında tansiyon bir türlü düşmüyor.

Rakamlar gerçekten de inanılmaz.

Aynı tuvalet kağıdı;

Ekim ayında 35 liradan satılıyorken, kasım ayında 89 liraydı.

Bu ay kaça satılacağı belli değil.

Aynı oto kokusu;

Ekim’de 79 liraydı, kasım’da 119 liradan satıldı.

Bu ay kaça satılacağı belli değil.

Tereyağı;
Ekim ayına göre kasım’da yüzde 17.58 zamlandı.

Taze süt;
Ekim ayına göre kasım’da yüzde 15.71 zamlandı.

Peynir;

Ekim ayına göre kasım’da yüzde 15.05 zamlandı.

Keza;
Alkolsüz içecekler yüzde yüzde 14.02.

Kuru sebze yüzde 8.24.

Makarna çeşitleri de yüzde 7.80 zamlanmıştı.

Kuşku yok ki;
Sadece iki ay arasındaki bu artışlar fazlasıyla yüksek ve dikkat çekici.

Bu nedenle;
Bu ayın ne olacağı da belirsiz.

Şu görüldü ki;

Özellikle temel gıda ve temizlik ürünlerinde fahiş fiyat uyguladığı ve stokçuluk yaptığı belirtilen marketlere yönelik para cezaları çözüm olmuyor.

Nitekim;

Bir markette makarnanın birisi 14 liradan, diğerinde 24 liradan satılabiliyor.

Fiyatlar deyim yerindeyse borsa gibi değişiyor.

Vatandaşın da haklı olarak kafası karışıyor ve sürekli değişen etiketlere tepki gösteriyor.

Klasik olacak ama…

Mutfakta tencere kaynamayınca da sıkıntı başlıyor.

Gerçi;
Marketler artan girdi maliyetlerini gerekçe gösteriyorlar ama piyasadaki art niyetli zamlar da görülmüyor değil.

Hele hele;
Bu ay enflasyon düşerken fiyatlardaki artışın sürmesi dikkat çekici.

Şimdi bir başka sorun da pazarlarda baş gösterecek.

Nitekim;

Havalar soğudu, seraları ısıtmak için kullanılan elektrik faturaları, pazar fiyatlarına yansıtılacak.

Denilen şu.

“Antalya’dan bedava domates bulsanız bile İstanbul’a getirmeniz 5 lira”

Dün Edirne’de bir domates fiyatı da vardı ki evlere şenlikti.

Tam 40 liraydı domatesin kilosu.

Artık nasıl bir domates ise?

Kaldı ki;

Üretici birliklerinin geçen yıla göre yüzde 238 artan enerji maliyeti ile yüzde 250 artan gübre maliyeti sonrasında bu kış domatesin en az 50 liradan satılması gerektiğini belirten açıklaması da korkutucuydu.

Nitekim;

Bu yüksek fiyat artışlarından yılbaşı hindisi de nasibini aldı.

Ortalama;

6-8 kilogram olan bir hindinin kilogram fiyatı 50 liradan 100 liraya yükseldi.

Bu da;
Geçen yıl 350 liraya satılan hindinin bu ay iki katı fiyata satılacağı anlamına geliyor.

Velhasılı;

Kasım ayı ekim ayından kötüydü fiyat artışlarında.

Bu ayın enflasyonun ne olacağı, fiyatların nereye gideceği de korkutuyor.

Zaten;
Gelinen enflasyonist ortamda vatandaşlar arasında ifade edilen “Bugün ne alırsan kar” sözü de bu ortamı fazlasıyla doğruluyor ne yazık ki.