Açıkçası…

Terminal binasının yanından Armutköy’e giden yolun üzerindeki binasının önünde pek çok kez geçmiştik ama kısa adı İHH olan İnsani Yardım Vakfı’nın Bursa’daki merkezine hiç girmemiştik.

Bu sabah;

Davet üzerine İHH yönetiminin konuğu olduk.

Bu vesile ile de hem binayı gezme, hem de yapılanları görme fırsatımız oldu.

İHH;

Herhangi bir siyasi yapı veya cemaatle bağı olmayan 30 yıllık bir uluslararası yardım kuruluşu.

Bu bahsettiğimiz bina da Bursa’da 2017’den beri var.

Herhangi bir felakete karşı AFAD’la koordineli olarak 200 gönüllünün arama kurtarma çalışmaları için görev aldığı bina aynı zamanda bir lojistik merkezi.

Bu merkezde toplanan eşya ve malzemeler, gerektiği anda anında yola çıkarılarak ihtiyaç sahiplerine veriliyor.

Binada aynı zamanda;

Depolama yerlerinin yanı sıra, toplantı salonları, konuklar için bir misafirhane, afette kullanılacak ekipman ve malzemeler ile olası bir durumda kullanılmak üzere yapılan yemekhane de bulunuyor.

Bugün;

İHH Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaptan’ın daveti üzerine gittiğimiz toplantıda İHH’nın Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Merkez Başkan Yardımcısı Ahmet Göksun da vardı.

Konu da, İsrail ablukasında bulunan Gazze’ydi.

Ne acı ki;
İsrail’in saldırıları sonucu ölenlerin sayısı 35 bine yaklaştı.

Ürkütücü tarafı da, ölenlerin 13.600’ü çocuk.

2 milyon kişi de göçe zorlanarak göçebe halinde yaşıyor aylardır.

İHH Başkan Yardımcısı Göksun açıklamasına şöyle başladı.

“Başta Afrika’da olmak üzere 13 bini aşkın su kuyusu açmış, milyonlarca kilo gıda yardımı yapmış bir kurum olarak bugün doğa ve iklim değişikliğine karşı mücadele ile ilgili yaptıklarımızla bir araya gelmek isterdik ama Gazze’de yaşanan soykırım ana gündemimiz ne yazık ki”

İnsani Yardım Vakfı;

Bugüne değin AFAD’ın Gazze’ye gönderdiği gemiler aracılığıyla 55 TIR’lık yardım gönderdi bölgeye.

Bazı yardımları da;
Mısır’ın Refah kapısı üzerinden yapılıyor Gazze’ye.

Anlattıkları çok vahimdi Göksun’un.

Mesela;

İsrail askerlerinin yardım malzemeleri için bile kuş uçurtmadığı Gazze’ye günde 80 TIR yardım girebildiğini aslında bu rakamın 1000 TIR olması gerektiğini söyleyerek hem bölgedeki açlığın, susuzluğun fotoğrafını anlattı, hem de bombalı saldırılarda yaralananların tedavi edilemediğini söyledi.

Şu bir gerçek ki, Gazze’de yaşananlar tam bir insanlık dramı.

“Vaad edilen toprakların” ikinci hamlesi.

Bölgenin tamamen İsrail topraklarına katılmasının ardından da belki de üçüncü hamle başlayacak.

Kamuoyuna yansıdı mı bilemiyoruz ama bugünkü buluşmada bizlere bölgeye dair 4 dakikalık bir film de izletildi ki tüylerimiz ürperdi.

İHH yöneticilerinin söylediği gibi, beşikteki bebekler bile kurşun yağmuruna tutuluyorsa gerçekten de bir soykırım amaçlanmış durumda.

Vakfın;
Bursa Şube Başkanı Hüseyin Kaptan bu buluşmada bir de çağrıda bulundu.

Uluslararası alanda alınan karar gereği bölgeye oluşturulan insani yardım koridoru aracılığıyla Gazze’ye gidecek 20 yardım gemisinden 1’inin Bursalı hayırseverler aracılığıyla olacağını belirterek ayni ve nakdi yardımların nasıl yapılacağını, İHH’nın resmi sitesinden duyurulduğunu açıkladı.

Bursa yöneticilerinden dolayı İHH’nın oluşumunu tanıyor, biliyoruz.

Yönetiminde iş insanları da var.

Tem amaçları var.

Kendi deyimleri ile “zalimin karşısında durmak, mazlumun yanında olmak”

Bu düstur üzerinden de gıda başta olmak üzere ilaç ve hijyenik malzemeler yapıyorlar dünyanın dört bir yanına.

Yalnız ne acı ki;

İnsanlık adına yapılan bu yardım ve temasların neredeyse tamamı, kaosun, savaşın, geri kalmışlığın eksik olmadığı gelişmişliği az olan müslüman ülkelere yönelik ki, bu da bir başka tartışma konusu.