Ankara’da hayli ilginç şeyler olmaya başladı.
Yaşananları gerçekten de anlamakta zorlanıyoruz.
Normal şartlarda…
TBMM’deki Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun bugün yapılan oturumunda “Öcalan’a gidilsin mi, gidilmesin mi” oylaması yapması bekleniyordu.
Ama yine yapılmadı.
Üstelik;
Bu oylama bugüne değin tam iki kez ertelenmişti.

Bugün de bu oylamanın artık yapılması isteniyordu özellikle de MHP kanadından.
Üstelik;
AK Parti’nin İmralı’ya ziyaret konusunda frene basmasına rağmen.

Nitekim;
Bugün yeni bir dönem başladı.
Halkın yoğun tepkisi nedeniyle Öcalan’la İmralı’da görüşülmesine sıcak bakmayan AK Parti’ye yönelik ağır bir hamle geldi MHP’den.
Ekrandan;
MHP’nin Grup Toplantısı’nı izlerken, Bahçeli’nin sözlerinden ilginç bir şeyler söyleyeceğini sezinledik.
Nitekim;
MHP Lideri Bahçeli, bugün de ilgili komisyonda oylama yapılmayacağını öğrenince, açık açık iktidar ortağı AK Parti’ye çok ağır bir rest çekti.
Terörist başı;
Öcalan ile yüz yüze görüşmeden terörsüz Türkiye konusunda ilerlemeye sağlanamayacağını söyleyen Bahçeli bu kez çok açık bir ifadeyle AK Parti’ye şöyle seslendi:
“Bu konuda ayak diremenin manası yok. Kimse gitmezse, alırım yanıma 3 arkadaşımı, ben giderim İmralı’ya ve Öcalan ile masaya otururum, bizzat yüz yüze görüşürüm…”

İşte;
Bu sözler aynı zamanda Cumhur İttifakı’nda yeni bir dönemin başlayacağının da işareti oldu.
Ankara alarma geçti.
Siyaset mekanizmasında hareketlilik başladı.
Meslektaşlarımız, Bahçeli’nin bu sözlerini hemen Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordular.
Belli ki hazırlıksız yakalanmıştı Bakan Tunç.
Önce;
Soruya uzun bir terör konusunda açıklamayla başladı.
Ardından da;
Kararı TBMM’deki komisyonun vereceğini söyledi.
Yani, deyim yerindeyse top çevirdi Bakan Tunç.
Komisyon, 51 milletvekilinden oluşuyor.
Karar çıkması için 5’te 3 çoğunluk gerekiyor ki en az 31 vekilin “İmralı’ya gidelim” demesi gerekiyor.
Bu da kolay görünmüyor.
Şu bir gerçek.
Halkın nabzını yıllar yılı yaptıkları özel anketlerle tutan AK Parti, halkın terörist başı Öcalan konusundaki hassasiyetini biliyor, görüyor.
Bu nedenle de;
İmralı konusunda aceleci davranmak istemiyor ki, İmralı oylaması da AK Parti’nin isteğiyle 3. kez erteleniyor.
Muhtemelen çoğu kişi sosyal medyalarından görmüştür.
Geçenlerde Bursa’da oynanan Milli Maçta da, Bulgaristan’la konunun hiç ilgisi olmamasına rağmen 45 bin kişi koro şeklinde iktidarı uyardı.
Terörist başı Öcalan’a küfürler savuran 45 bin kişi (Ki içinde Bursalı sayısı bize göre azdı, çünkü şehir dışından gelenler çoğunluktaydı), tepkilerini yoğun bir şekilde gösterdi.

Öyle ki;
O esnada protokol tribününde bulunan AK Partili eski bakanlar ve milletvekilleri ile parti yöneticileri, bu gerçekle bir kez daha yüzleşti.
Kocaeli’de oynanan Gürcistan maçında da, Konya’da oynanan İspanya maçında da on binlerce insan, aynı küfürü savurup uyarısını yapmadı mı?
Bizim Türkiye ligleri maçlarında da aynı şey olmuyor mu?
Şu net.
Türk halkı, ne bölücü başı Abdullah Öcalan’ı muhatap alıp, milletvekillerinin bu hainin ayağına gitmelerini istiyor, ne de İmralı’dan çıkarılıp, konuşma yapması için TBMM’ye sokulmasını.
Nedendir, niçindir bilemiyoruz ama AK Parti’nin de net gördüğü bu durumu, iktidar ortağı MHP ya görmüyor, ya da ajandasında bilinmeyen bir şey bulunuyor.
Düne kadar;
Öcalan’ın idamı için ip atanlar,
“Terörle müzakere olmaz, mücadele olur” diyenler,
DEM’i PKK’nın siyasi temsilcisi olarak görenler, şimdi ise ömür boyu hapis cezası verilen Öcalan’ın hem koşullu serbest bırakılmasını istiyorlar, hem de muhatap alınıp ayağına gidilmesi çağrısı yapıyorlar.
Üstelik;
Bunu da ayağa kalkıp alkışlayarak yapıyorlar.
Gerçekten de anlayabilmek mümkün değil.
45 bin insanımızı katleden Öcalan’ın işlediği cinayetlerin travması sürüyorken, daha yeni, Güneydoğu’daki Hendek olaylarında 4 ay süren çatışmalarda, 795 güvenlik görevlimizi şehit ettirmedi mi bu hain?
Bunlar nasıl unutulur, nasıl affedilir?
Gördüğümüz şu ki;
Siyasi ortağı AK Parti’ye rağmen, bu terörist başı Öcalan sevgisi, MHP’nin başına fena bir siyasi bela olacak.