1987 yılında;

Bursa’nın nüfusu 1.3 milyondu.

Bu tarihe kadar, Bursa, merkez ilçeleri olmayan sadece taşra ilçeleri olan bir şehirdi.
Belediyesi de Bursa Belediyesi’ydi.

Bursa da sadece merkezden ibaret bir şehirdi.

Kentin yeme içme ve eğlence hayatı da bu merkezde atıyordu ki, en önemli yerlerden biri de tarihi Arap Şükrü Sokağı’ydı.

Screenshot 1-1453

1987’de;

Bakanlar Kurulu’nun aldığı karar uyarınca Bursa, Büyükşehir Belediyesi statüsüne kavuşturuldu ve Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer adıyla 3 merkez ilçesi oldu.

Nitekim;

1989 yılında yapılan yerel seçimlerde de bu ilçelere ilk kez belediye başkanları seçildi.

Bizim de gazeteci olarak takip ettiğimiz ilk seçimlerdi bu 1989 seçimleri.

Doğruyol Partisi, seçimi 4-0 almıştı.

Osmangazi’nin kurucu belediye başkanı Erhan Keleşoğlu, göreve başladığında kentin turizm hareketliliğini artırmak için bu Arap Şükrü Sokağı’na el attı.

Önce sokak, araç trafiğine kapatıldı.

Sonra, işletmecilere düzenlemeler yaptırdı, sokak özel bir statüye alınarak kuralları oldu.

Screenshot 3-937

Özellikle;
Bugünlerde hiç olmayan yabancı turistlerin de ilk adresiydi o zamanlar Arap Şükrü Sokağı.

Bursa’nın bu meşhur yeme-içme sokağı Bursa dışında da biliniyordu.

Siyasi buluşmalar bile burada yapılıyordu.

Bursalılar;

Şehir dışından gelen misafirlerini ya Kültürpark’ta ya da Arap Şükrü Sokağı’nda ağırlıyordu.

Yıllarca sürdü bu gelenek Bursa’da.

Lezzetli deniz mahsullerinin ve ince saz ekiplerinin bulunduğu bu sokak, Kumkapı’nın adeta benzeri halindeydi.

Screenshot 5-630

Hatırlıyoruz da;

AK Parti’nin Bursa’daki ilk Büyükşehir Belediye Başkanı Hikmet Şahin de, yerli ve yabancı konuklarını Arap Şükrü Sokağı’nda ağırlardı.

Rahmetli başkanın çok sevdiği yerlerden biriydi, gazetecilerle de akşamları bu sokakta buluşur, lezzetli balıklar orada yenilirdi.

Kentin dinamiklerinin de hemen hemen buluşma yeriydi.

Okulların mezuniyet kutlamaları bile öğrencili, öğretmenli, velili burada olurdu.

Çünkü fiziki olarak çok geniş ve uygun bir alandı Arap Şükrü Sokağı.

Aynı zamanda bir propaganda bölgesiydi de.

Mesela;

Dönemin AK Parti Milletvekili adayı Hayrettin Çakmak, ekibiyle birlikte günlerce Arap Şükrü Sokağı’nda çalışmalar yürütmüş, masalarda oturan kentin dinamiklerine ve halka partisini anlatmış, broşürler dağıtmıştı.

Arap Şükrü Sokağı’na galiba 13-14 yıldır gitmiyoruz.

Bu sürede ne olup bittiğini de açıkçası hiç bilmiyorduk.

Taa ki;

Osmangazi Belediyesi ekiplerinin, bu sokaktaki 11 işletmeyi mühürlemesine değin.

Önümüze gelen görüntüleri ve fotoğrafları görünce çok şaşırdık.

Arap Şükrü Sokağı meğerse ne hale gelmiş.

Çok kötü olmuş.

O koca geniş sokak gitmiş, işletmeler sokağa adeta tecavüz etmiş, dükkanlarını çok kötü malzemelerle genişletmişler, üzerlerini kapatmışlar, o geniş sokak 1.5 metre genişliğine düşürülmüş, gökyüzü görünemez, nefes alınamaz hale gelmiş.

Screenshot 4-748

İnanılmaz şaşırdık.

Oysa;
O tarihi sokak, geniş alanlarıyla, sokağa atılan masalarıyla ünlüydü, güneş orada batırılıyordu, gece de gökyüzü görülüyordu.

Şimdi;
İşletmecilerin bu çok çirkin kaçak yapılaşmasıyla inanılmaz kötü bir yere dönüşmüş.

Burası;
Ne zamandır böyle bilmiyoruz ama…

Adeta;
Tarihi Arap Şükrü Sokağı’nın dokusu bozulmuş, o ambiansı kaybolmuş.

Arabesk malzemelerle, derme çatma büyütmelerle, sokağın daraltılmasıyla, üstü dahil her yerinin kapatılmasıyla çok kötü olmuş.

Osmangazi Belediyesi şimdi bu sokaktaki denetimlerde ruhsatı olmayan, izin belgesi bulunmayan, evraklarında eksiklikler olan ve dahası çok çirkin dükkan büyütmelerine karşı uygulama yapmış.

Ve 11 işletme mühürlenmiş.

Screenshot 2-1120

Dediğimiz gibi, 15 yıla yakındır hiç gitmediğimiz, görmediğimiz bir yerdi Arap Şükrü Sokağı.

Son görüntülerini görünce, kentin bu ünlü sokağına ne kadar yazık edildiğini gördük.

Arap Şükrü Sokağı gitmiş, sıradan basit, derme çatma büyütülen, hava almayan, sıradan, rastgele işletmelerin bulunduğu, tarihi özelliğinin kaybedildiği bir yere dönmüş.

Çok yazık.

Oysa orada eskiden işletmeciler, o geniş sokağın bütünlüğünü bozmamak için, sokağa bir sandalye bile taşmasın diye dikkat ederlerdi.

İnsanlar bu sokakta yürürler, bölge insanı da bu sokaktan geçerdi.

Osmangazi Belediyesi doğrusunu yapmış.

Şimdiki işletmecilerin muhtemelen daha çok para kazanma hırsı nedeniyle tarihi koca sokak adeta öldürülmüş, kimliksiz bir yere döndürülmüş.

Yazık olmuş açıkçası.