Seçim söylemleri tartışmaya açılınca, ister istemez kamuoyu araştırma şirketleri de sık aralıklarla toplumun siyasi nabzını tutuyorlar.

Mesela bu yönde;

Hemen her ay “Türkiye’nin Nabzı” adı altında bir araştırma yapıp sonuçlarını paylaşan Metropoll Araştırma Şirketi’nin geçen aya yani Temmuz ayına ait yaptığı araştırmanın sonuçları da elimize bugün geçti.

Her çalışma sonuçları gibi bu çalışma da dikkat çekici.

En önemli bölümü de “Bu Pazar seçim olsa” sorusuna verilen yanıtlar.

Mesela;

Muhalefet partilerince “eridiği” ifade edilen AK Parti’nin tek başına oyu, bu çalışmaya göre yüzde 29.3 görünüyor.

AK Parti’nin ittifak ortağı MHP’nin oyu da yüzde 7.3 görünüyor bu çalışmaya göre.

Peki ya muhalefet?

CHP’nin oy oranı yüzde 19 görünüyor.

İttifak ortağı İYİ Parti’nin oranı ise yüzde 10.2

Sadece;
Bu 4 partinin ittifak çatısı altındaki oy toplamı da şöyle:

Cumhur İttifakı: Yüzde 36.6

Millet İttifakı: Yüzde 29.2

İttifaklara resmi olarak katılmayan HDP’nin oy oranı bu çalışmaya göre yüzde 9.7 görünüyor.

Saadet’in oranı yüzde 1.2

DEVA’nın oy oranı da yüzde 0.9 görünüyor.

Çalışmada;
Neredeyse 3. büyük parti olarak görünen
“kararsız”, “protesto oy” ve “cevap vermeyenler”in toplam oranı ise yüzde 21 gibi büyük bir rakam.

Bu yüzde 21’lik kesim kesinlikle herhangi bir parti ismi telaffuz etmiyor.

Bu sonuçlar;
 

Beraberinde şu yorumların yapılmasına yol açıyor.

İlki;

Pandemi ve beraberindeki ekonomik sıkıntılara karşın AK Parti, her şeye rağmen rakiplerine oranla açık ara Türkiye’nin en büyük partisi olmayı sürdürüyor.

İkincisi;

Yine olası bir ittifaklı seçim halinde “Millet İttifakı”nın hedeflerine ulaşabilmesi için mutlaka HDP’nin seçmenine ihtiyaç duyduğu açıkça görülüyor.

Üçüncüsü;
Bu çalışmaya göre, toplam yüzdelik dilimden geriye kalan yüzde 1.4’lük kısımdaki “küçük” veya “diğerleri” kategorisinde olan siyasi partilerin ise, seçimlere mutlaka bir ittifak çatısı altında girmeleri kendi hayırlarına görünüyor.

Dördüncüsü;

3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana uzun yıllar tek başına iktidar olan AK Parti’nin, eski parlamenter sistemde olunsaydı, mevcut oy oranına göre ve de tüm olumsuz koşullara rağmen yine hiç zorlanmadan sandıktan tek başına iktidar olarak çıkmış olacağını da gösteriyor bu sonuçlar.

Beşincisi;

Bu sonuçlar, iki ittifakın 2’şer büyük partiden oluşması halinde, ittifaklar dışında görünen HDP oylarının, seçim sonucuna en büyük etkiyi yapacağını gösteriyor.

Altıncısı;

Cumhur İttifakı ortağı MHP tarafından özellikle istenen HDP’nin Anayasa Mahkemesi’nce kapatılması talebi ve yüksek mahkemenin vereceği olası bir kararın da seçim sonuçlarına dolaylı etki edebileceği görülüyor.

Yedincisi;

AK Parti’den kopan DEVA ve Gelecek Partisi’nin seçmeninin de, destekledikleri partilerinin liderlerinin verecekleri ittifak kararına göre oy tercihlerinde değişiklik yapabilecekleri anlaşılıyor.

Sonuncusu da;

Sayıları yüksek oranda görünen kararsız, küskün veya anket sorularına cevap vermeyen seçmen kitlesini hangi parti veya ittifak, bünyesine kapmayı becerirse sonuca ulaşacak görünüyor ki, bu da saha çalışmalarının ne kadar önemli olduğunu ve halen süren bu çalışmaların çok daha da yoğunlaşacak olduğunu gösteriyor.