Setbaşı Köprüsü;
Bursa’nın tarihi yapılarından sadece bir tanesi.
Gökdere üzerine yapılan köprünün yapıldığı yıl kesin olarak bilinmiyor.
Ancak;
Eski kadı sicillerine göre 15. yüzyıl sonlarından itibaren basit olarak kullanıldığı, sonraki dönemlerde de kısmi genişletmeler ve onarımlar yapıldığı biliniyor.
Ofisimizdeki odamızda da siyah beyaz eski bir Setbaşı Köprüsü tablosu var.
Bir tarafta Mahfel Çay Bahçesi, karşısında ise şimdi kütüphane olarak kullanılan eski nikah dairesi görünüyor.
Köprünün Heykel tarafındaki ucunda da, Yunan işgal kuvvetlerinin karargahı olarak da kullanılan ve Ermenilerin işlettiği otel-gazino görünüyor.
Bursalılar bilecektir;
1960’lara kadar Şark, sonra da Şafak sineması olarak kullanılan bu tarihi yapı da, 1974 yılında çıkan yangında büyük zarar görmüştü.
Zamanında;
İki kemerli olarak inşa edilen Setbaşı Köprüsü’nün günümüzde de büyük bir işlevi var.
Osmangazi ve Yıldırım ilçelerini birbirine bağladığı gibi Bursa’nın önemli bir şehir içi trafik yükünü de kaldırıyor.
Köprüyle ilgili;
Karayolları Bölge Müdürlüğü, bir süre önce restorasyon çalışması kararı aldı.
Karar üzerine;
UKOME de yapılacak bu restorasyon çalışmaları kapsamında köprünün bir şeridinin trafiğe kapatılması başvurusunu onayladı.
Çalışmalar kapsamında ilk etap tamamlandı.
Köprünün ayakları güçlendirildi, yaya kaldırımının altına da çelik konstrüksiyonlar yerleştirildi.
Yanı sıra;
Köprünün iki yanında bulunan demir korkuluklar da yükseltildi.
Ne var ki;
Açılan ilk etapta yapılan yaya kaldırımı düz yüzeyli mermerle kaplandı.
Bu da akıllarda soru işareti yarattı.
Keza;
Restorasyon öncesindeki yaya kaldırımı, kış şartlarına göre dizayn edilmiş ve yayaların özellikle yağışlı ve karlı havalarda kayıp düşmemesi için tırtıklı olarak döşenmişti.
Yani yaya güvenliği de düşünülmüştü.
Görünen o ki;
Yayaların yağışlı havalarda kayıp düşme tehlikesine karşı yıllar önce düşünülen bu hassasiyet, yeni restorasyonda hiç düşünülmemiş.
Nitekim;
Yeni yapılan düz yüzeyli mermer zemin, kış mevsimine girdiğimiz bu dönemde başta kadınlar olmak üzere yayalar için ciddi bir kayma ve düşme riski içinde olacağını gösteriyor.
Keşke bu hassasiyet düşünülseydi.
Açıkçası;
Bir de, bu tarihi yapıya yapılan ve tehlikeler yaratabilecek bu mermer zemin hiç de estetik olmamış.
